13 Aralık 2011 Salı

Turkish Tea is a bit different...

Evet, Amerikali yazar Katharine Branning son kitabi 'Yes, I Would Love Another Cup of Tea' ile bir anda sanki gonullerimizde ozel bir yere sahip oldu. Ben kendisini daha once duymadim, ancak ozellikle Facebook'ta son gunlerde bir cok kisinin profilinde son cikan kitabi ile ilgili videoyu gorunce ben de yazmak istedim.

Internet biraz arastirma yapinca, kendisinin 30 yildir Turkiye'yi surekli ziyaret ettigini ogrendim. Ayrica Turkiye'nin gonullu elcisi de olmus.

Gecen sene Turkce'ye de cevrilen kitabi yazmasinin esas amacini kendi ulkesinde yasayan insanlarin Turkiye'yi daha iyi anlamalarini ve Turkiye'nin ne kadar bariscil oldugunu gormelerini istemesi olarak acikliyor.

Simdilerde ozellikle sosyal medyada adindan daha cok soz ettirse de anlatimindaki dogalliga kimsenin itiraz edecegini sanmiyorum.


Videoyu izledigimde ben de simdi bir arkadasim karsimda olsaydi da iki cayin belini bukseydik diyesim geldi...

Videoda ne guzel de bahsetmis, cay tek basina icilmez, mutlaka yaninizda biri olmasi lazim. Hz. Mevlana'nin siiri ile de renklendirmis, her ne kadar Hz. Mevlana'yi bir siire sigdiramazsak da, yine ne guzel yazmis da bir kez daha farkli bir yurekten dinleme firsatimiz olmus...

Bugune kadar farkli ulkeleri gezme firsatim oldu, hepsinde de cayimizi ozledim.

Kahvesiz yasamak istemiyorum, benim hayatimin cok onemli bir parcasi, ama guzelim bardaklarimizdaki lezzeti de hic birseye degisemem.

Hele de vatanindan uzak, yalniz olunca bir bardak cayin keyfini paylasmak bile burnunuzda tutuyor.

Ah ahh...

Ozluyorum seni be ulkem... insanini... misafirperverligini... havani... kalabaligini... herseyi cozebilecegini dusunmeni... denizini... yemegini... cayini...

Sanma ki gonderdin beni, hepsini sen kaptin. Yemezler!

Simdi bunun uzerine bir bardak cay ne iyi gider... Afiyet olsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder