31 Temmuz 2011 Pazar

Ramazan

Ramazan geldi. Iste simdi daha da bir icim buruk. Cocuklugumdan beri sicaga, soguga aldiris etmeden, iftar zamani mis gibi kokan pideyi firindan alarak evin yolunu tuttugum gunler aklimda. Iftar sofrasini ailece hazirlarken guzel bir telas. Onceleri gun boyu o iftar vaktini hayal ederken, sonradan daha da olgunlastikca iftar vaktine dogru daha sabirli olup, ezan sesini ilk duydugumda o sofrayi bulamayanlar icin ettigimiz dualar. Ne guzeldir o gunler. Hele de dogdugun buyudugun yerde ve o kulturle gecirdigin zamanlarda ailece oturdugun o sofrayi hicbirseye degismezsin bu dunyada.

Bu sene kismette yalniz olmak varmis. Okuldan ya da isten eve geldigimde sofra hazir olurdu, cunku tam o saatte evde olabiliyordum. Simdi eve gelince sessizlik hakim olacak. Ne tuhaf bir duygu.

Kaliningrad icin ezan vakti demeyecek kimseler...

Arkadaslarimla, kuzenimle, ananem dedemle, teyzemle, halamla da iftar vakti yapamayacagiz. Ahh ahh...

Yarin icin hazirliklarimi yaptim. Corbami bugunden pisirdim. Ananemin buraya gelirken kendi elleriyle yaptigi tarhanadan yaptim. Eh aksama yanina bir de salata yaparim. Zaten 21.48'te acacagiz kismetse, sonrasinda yemek yemege takadi kalmaz insanin. Internetten de televizyonu acarim, hatta canli yayin iftar da yaparim belki Istanbul'daki arkadaslarimla da :)

Hayat! Vardir bir bildigin diyorum. Elbet senden geri alacagim bu gunlerin acisini :)))

Hepinizin Ramazani hayirli olsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder